Güneş koruyucular sadece yazın değil tüm sene boyunca kullandığımız olmazsa olmazlarımızın başında gelmeye başladı. Fakat sadece bir güneş koruyucu olması yeterli mi dersiniz? Çevreye verdiği zararları da göz önünde bulundurmamız gerekmez mi?
Şapka ve ince kumaştan gömleklerin koruyuculuğundan zaman içinde uzaklaştık ve güneş koruyucular hayatlarımızın ayrılmaz parçası haline geldi. 50 yılı aşkın hayatlarımızdalar ve cilt yanığı gibi önemli sorunlarla baş etmemize yardımcı oldular.
Peki kimyasal güneş koruyucuların ve kimyasal UV filtrelerinin denizlerdeki yaşamı ve insan sağlığını olumsuz etkilediğini biliyor muydunuz?
20 yılı aşkın güneş kremi bileşenlerini araştıran ve Hawaii’nin 2021 yılında uyguladığı güneş kremi yasağının öncü güçlerinden PhD,Craig Downs’ın çalışmalarını takip ediyor ve hangi bileşenlerin yararlı olduğu konusunda araştırmalarını rehber ediniyoruz. Gelin neden kimyasal güneş koruyucuları bırakıp mineralli güneş koruyuculara geçmemiz gerektiğini beraber inceleyelim.
Kalıcı hasarlar ne zaman fark edildi?
St. John’da insan bulunmayan ve tamamı orman olan havzada mercan resiflerindeki kayıpların %80 oranını bulması ve bu kayıpların 2000 yılından önce olduğunun belgelenmesi; hiçbir insan faaliyetinin olmadığı, kimsenin yaşamadığı bu bölgede tek bir yanıta götürdü. ’Neyin olup bittiği ve mercan resiflerini neyin öldürdüğü’ şikayetlerine cevaben denizler üzerindeki parıltılı yanar döner tabaka malesef ki denizin parıltısı değil güneş kremlerinin oluşturduğu yağ tabakasıydı.
Mercan Resiflerinin Ölüm Sebebi: Kimyasal Güneş Koruyucular
Görülen bir numaralı bileşen Oxybenzone idi. Su örnekleri alındı ve sonra sudaki Oksibenzon miktarını ölçülmesinin ardından ve konsantrasyonların ne kadar yüksek olduğu herkesi şaşırttı.
Güneş kremlerinin nerelerde zehirli olabileceğine dair ilk keşfin Virgin Adalarında yapılmasının ardından daha sonra, mercanın temelde larva halleriyle laboratuvar toksisite çalışmalar yapıldı. Kızıldeniz’deki güneş kremi konsantrasyonları ölçüldü ve İsrail tarafında, seviyelerin şimdiye kadar ölçtülen en yüksek seviyeler olduğunu gösterdi.
Sonraki 10 yıl boyunda çalışmalar ABD’deki büyük göllerden İsviçre ve Almanya’daki Alp göllerine kadar tüm dünyada devam etti. Norveç ve Alaska’da da güneş kremi seviyeleri ölçüldü.
Benzofenon-2 ve Oxybenzone’un mercan resiflerinin sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir ?
Mercan resifinde mercandan daha fazlası bulunuyor, Ulva gibi büyük algler denilen makroalgler gibi. Suşi rulolarını seviyorsanız, bu suşilerin etrafını saran algler aslında mercan resifleri gibi tropik bölgelerde yetişir ve yemesi çok sağlıklıdır. B12 vitamini açısından gerçekten zenginler. Bir mercan kayalığı ekosistemindeki tüm bu organizmalar, Oxybenzone’dan olumsuz etkilenebilir.
Mercanlar için ilk fark edilen, embriyonik hali olan larva mercanının, yani yavru mercanın petrokimyasal güneş kremlerinden nasıl etkilendiği oldu. Toksikolojide bir kuralı hatırlarsak, ne kadar gençseniz, herhangi bir kimyasalın toksik etkisine o kadar duyarlı olursunuz. Bir genç kimyasalın toksik etkilerine yetişkinlerden bin kat daha duyarlıdır.
Mercan larvalarının nispeten düşük konsantrasyonlarda Oxybenzone’a maruz kalmasından iki saat sonra, deforme olmaları ve korkunç ve ölümcül bir şekilde şekil değiştirmeleri ilk fark edilen sonuçlardan biriydi. Sonra renklerini kaybetmeye başladıklarını fark edildi. Simbiyotik bir organizma olan Mercanların içlerinde büyüyen bir tür algleri vardır ve bu algler Oxybenzone’a karşı son derece hassastır. Oxybenzone’un trilyonda yaklaşık 50 parça kadar düşük konsantrasyonlarda toksik olduğunu biliyoruz.
Ve diğer alg türlerinde, trilyonda 10 parçaya kadar hassastırlar. (Uzmanlar bunların gerçekten çok düşük konsantrasyonlar olduğunu söylüyor) Çünkü Oxybenzone’un temel kimyasalına Benzofenon deniyor. Ve 1950’lerde, Benzofenon aslında Monsanto kimya şirketi tarafından bir herbisit olarak patentlendi.
Benzofenonlar herbisidal özelliklere sahiptir. Ellilerden beri işleri bitkileri ve yosunları öldürmek olan benzifonlar,bu mercan resifi alanlarında deniz yosunu eksikliği ve mercan ağartmasının yanı sıra yosun eksikliği görmemizin en büyük nedenlerinden biri olduğu düşünülüyor. Çünkü Oxybenzone tüm alg türleri için zehirlidir.
Hirschsprung: Doğum kusuru
İnsandan mercana ve alglere kadar tüm organizmaların gençlik evreleri için oldukça tehlikeli olan Oxybenzone’un, doğum etkileri nedeniyle en tehlikeli olduğunu düşünülmekte. Kadınlarda endometriozis ile ilişkilidir ve kanser hücrelerinin daha hızlı büyümesini sağlamaktadır. Bazı kanser hücreleri daha hızlı büyür çünkü Oxybenzone östrojen taklitçisi olarak adlandırılır – östrojeni taklit eder.
Dost sanılan düşman: Paraben
Tıbbi dermatologlar tarafından yürütülen bir dizi dermatolojik araştırma, güneş ışığındaki parabenlerin aslında cilt yaşlanmasını hızlandırdığını gösteriyor – içinde parabenler bulunan bir güneş kremi sadece kötü formüle edilmiş bir üründür. Çünkü artık güneş kreminin güneş yaşlanmasının etkilerine karşı koruduğunu iddia edilemez bir gerçek.
Parabenler, platformlarsız için endokrin bozucudur. En yaygın olarak kullanılan parabenlerden biri olan metilparaben, böcek veya ağsız türü için bir feromondur. Böceklerin basit tasarımının değil, yengeçler, karidesler ve balıkların cinsel olarak olgun bir başka dönüşümü engelleyebilir.
2015 sonlarında konuya duyarlı kimseler tarafından kendileri ve mercan kayalığı sağlığı için güvenli güneş koruyucuları tercih etmede rehber arayanlara Craig Downs’u bu konuda bir liste geliştirdi. 2016 yılında, bilimsel literatüre dayalı, savunulabilir bir liste yayınlandı. Bu listenin başında Oxybenzone ve Octocrylene geliyor. Uzmanlar yakında yeni bir kimyasal sınıfın da ekleneceğini belirtiyor. Bunların Salisilik Asitler olduğunu biliyoruz.
Kimyasal İçerik Listesi
• Nano Zinc Oxide and Nano Titanium Dioxide.
• Oxybenzone
• Octinoxate
• 4-methylbenzylidene Camphor
• Octocrylene
• Para-Aminobenzoic Acid (PABA)
• Methyl Paraben
• Ethyl Paraben
• Propyl Paraben
• Butyl Paraben
• Benzyl Paraben
• Triclosan
Peki Mineralli Güneş Koruyucu Nedir?
Her yaş grubunda ve her mevsim kullanılan güneş koruyucu ürünlerini kimyasal ve mineralli olarak ikiye ayırabiliriz. Ekolojik bilinç arttıkça yaşam tarzlarımızın sağlığımıza ve çevreye olan etkileri de alışkanlıklarımız kadar önemli hale geldi. Yukarıda belirttiğimiz gibi Kimyasal içerikli ürün gruplarının hızlıca emilip, kana karışıp kısa ve uzun vadede sağlığa olumsuz etkileri olduğunu araştırmalar göstermekte. Genç yaş grubunda östrojen hormonu etkisi gösterip ergenliğe erken girmelerine sebep oluyor. Cildi koruduğu bilgisi ise tarihe karışıyor. Serbest radikal etkisi ile yaşlanmaya zemin hazırlıyor. Mineralli güneş korucuyularda ise emilme olmadan cildi koruma mümkün. Etkisini gösterdiği süre boyunca üzerinizde koruma kalkanı olduğunu düşünebilirsiniz dersek yanlış bir ifade olmaz sanırız.
Yine belirttiğimiz gibi kimyasal güneş koruyucular insan sağlığına sebep olduğu zararlardan daha fazlasını malesef ki Mercan resiflerine veriyor. Cilde sürülüp denize girilmesiyle beraber ilk 20 dakikada %25’ini suya bırakıyor. Yavru mercanların ölümüne ve mercan renklerinin sağarmasına neden olmakta.
Güncel veriler Mercan resiflerinin %60’ının tehlikede olduğu söylüyor. Küresel krizin kendini gösterdiği son dönemlerde aceleci önlemler alma ivedi kazandı. 2019 yılında ABD Virgin Adaları öncü olarak oksibenzon ve oktinoksat satışı ve ithalatını yasakladı.
Doğa onunla iletişim şeklimizi değiştirmezsek tehlikede olanın biz olduğunu bize sert şekillerde gösteriyor. Ekolojik etiğe uygun yaşam tarzları inşa etmeye başlamak, yaşam tarzlarımızda ufak değişiklikler yapıp holistik değerleri olan tüketimi benimsememiz gerekiyor. Oksijenin %70-80’inin denizlerden geldiği gerçeği, denizdeki ekolojik dengenin önemini vurguluyor.
Bugün seçim yaparken 2 önemli kriteri göz önünde bulundurmak kendimiz ve çevremiz için doğru ürünü seçmede kolaylık sağlayacaktır. Nano olmayan UV filtreleri; Çinko Oksit ve Titanyum Dioksit. Bu iki UV filtresinden herhangi birine sahip mineral güneş kremini tercih etmek doğaya borcumuzu ödemenin en güzel yollarından biri… Bu yaz güneş ürünlerini seçerken buna dikkat etmeniz dileğile…